Polat Röportaj

Marinella Ferrara

Dünyaca ünlü İtalyan Endüstriyel Tasarım Profesörü Sayın Marinella Ferrara ile Endüstriyel Tasarım ve Makine Sektörü üzerine konuştuk.

Marinella Ferrara

Sayın Marinella Ferrara, bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz, sizi daha yakından tanımak istiyoruz, bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

Milano Politecnico Üniversite’sinde mimar, tasarımcı ve endüstriyel tasarım Profesörüyüm. Yolum oldukça karmaşık, aslında tasarım araştırmasına olan bağlılığım, küreselleşme çağında iç tasarımdan ürün tasarımına, geleneksel malzemeler ve tekniklerden yenilikçi teknolojilere, tasarım tarihinden tasarımın evrimine kadar çeşitli temalara bölünmüş durumda.

Tüm temaların benim kökenlerim ve kişiliğimle ortak bağları vardır.

Yunan-Latin kültürü ve sanatı, geleneksel el sanatları ve teknikleri hakkında derinlemesine bilgi birikimim ve kültürel temellerimi oluşturduğum Akdeniz’in merkezinde bir ada olan Sicilya kökenliğim, ancak her zaman yeniye, deneyimlemeye yönelik güçlü bir eğilimim oldu.

Bu yüzden yolum beni çok seyahat etmeye, Barselona’da okumaya, şehrim Palermo’ya dönmeye, ancak kendimi dünyanın geri kalanıyla karşılaştırmaya ve nihayet dünyanın en ünlü tasarım okullarından birinde ders vermek ve araştırma yapmak için tutkularımı en iyi ifade edebileceğim yer olan Milano’ya götürdü.

Burada, yeni malzemelere odaklanarak yenilik ve iletişim stratejilerini belirlemek için şirketler ve diğer özel kuruluşlarla işbirliği yapan bir MADEC Materyal Tasarım Kültürü Araştırma Merkezi’nden sorumluyum.

Projelerinizin gelişme aşamasında odak noktanızı nasıl belirliyorsunuz?

Yeniye, geleceğe olan tutkum her zaman teknolojiyle ilgili konuları tercih etmemi sağladı. Temel olarak ürün yenilikleri için bir araç olarak tasarım ve teknolojik yenilikler arasındaki ilişkiyle ilgileniyorum.

Tasarımda uzmanlaşmış bir mimar olarak, bir mühendisin aksine dikkatim daha çok, teknolojik performansa odaklanmamakta, bir teknolojinin veya malzemenin kullanıcıların ve teknoloji alıcılarının hayatına kattığı deneyim açısından faydaya odaklanmaktadır.

Yıllar boyunca, kariyerimin başında tasarımcıların teknolojileri nasıl yorumladıklarını, tasarladıkları ürünlere uygulayarak ve estetik hale getirerek bunları nasıl çekici ve anlamlı hale getirebildiklerini anlamaya çalıştım.

Bugün, “sosyal bir süreç olarak teknoloji” ve “teknolojiyi benimseme” kavramı, yeni herhangi bir teknolojinin halk tarafından kabul edilmesi için zamana ihtiyacı olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor.

Tasarımcıların teknolojik benimseme süreci sosyal kabul açısından temel bir adımdır çünkü tasarımcılar, uzman olmayan kullanıcının insani boyutunu, insan dokunuşunu teknik nesnelere taşımaktadır. Bunu yaparak ürünü daha iletişimsel ve kullanıcı deneyimini daha keyi i ve etkili hale getiriyorlar. Duygusal Tasarım gurusu Donald Norman’ın dediği gibi, insanların sevdiği günlük şeyleri üretmek için tasarlamak!

Dünya çapında sevilen İtalyan tasarımının sırrı budur. Neyse ki günümüzde, bu sadece mobilya tasarım şirketleri tarafından değil, çok farklı sektörlerde faaliyet gösteren sayıları giderek artan şirketler tarafından da anlaşılmaktadır.

Bize, üzerinde çalıştığınız projeleri anlatır mısınız? Başarılı bir Endüstriyel Tasarımcı olmak için tam olarak neye ihtiyaç vardır?

Birkaç yıl önce beni çok meşgul eden ve aynı zamanda beni çok tatmin eden bir proje vardı. Bu, 28 Avrupa ülkesinde ve bazı ilişkili ülkelerde faaliyet gösteren, KOBİ’ler, Start-up’lar ve ara kuruluşlar için bir dizi kursun tasarlanması ve sunulmasına yönelik İşletmeler için tasarım projesiydi.

Proje beni ve Tasarım Departmanından bir grup Profesör ve araştırmacıyı, RINA şirketinden bir grup mühendis, işletme mühendisliği departmanından Profesör ve araştırmacılardan oluşan bir ekip ve Altın Pergel ödülü ile endüstriyel tasarım alanında dünya çapında tanınan bir Kuruluş olan “ADI” ile birlikte 3 yıl boyunca meşgul etmişti.

Projenin amacı, tasarım becerilerini ve bunları işletmelere tanıtma yöntemlerini yaygınlaştırmaktı. Sosyal ve kültürel trendlere uygun teknik yenilikleri kullanmanın en iyi yolunu insanların anlamasını sağlamalıydık.

Ayrıca aşağıda belirtilenler gibi ihtiyaçlara cevap verebilmeliydik: Müşterileri ve kullanıcıları şirket misyonunun merkezine yerleştirmek için tasarımın yöntem ve araçları nelerdir? Müşterilerinin ihtiyaçlarını dinlemek, gözlemlemek ve yaratıcı bir şekilde yorumlamak nasıl mümkün olabilir?

EASME (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler için Yürütme Ajansı) ve mühendislerle uğraşırken, vurguyu, sadece resmi araştırmaya değil, müşteri ihtiyaçlarını en iyi karşılayan bir deneyim sunarken nesnelerin ve hizmetlerin üstlendiği anlam ve değerlere dayalı yenilikler üzerine yapmaya karar verdik.

Kurs katılımcılarına, deneyimi tam anlamıyla tasarlamak için kullanıcıyı merkeze koyarak, kullanımda ve nesneyle ilişkide ona rehberlik etmek ve daha geniş tasarım zorluklarıyla yüzleşmelerini ve dünyanın evrimine tam bir genel bakış atmalarını sağlayarak, yeni araçları ve medyayı nasıl kullanacaklarını anlatmak istedik.

Tarafımızdan tasarlanan farklı modüller, kurs etkinlikleri ve bunları takip eden diğer etkinlikler, teknolojiyi vizyonsuz bir şekilde uygulayanlara kıyasla fark yaratan tasarım odaklı bir düşünce tarzını aktarmaya ve teşvik etmeye yardımcı oldu.

Ürün ve hizmetlerin başarısının özü, kullanıcının ihtiyaç ve isteklerine karşılık gelecek şekilde, teknolojilerin seçimi ve sunumu arasında, ilgili işlevleriyle birlikte nasıl arabuluculuk yapılacağını bilmekte yatar.

Çeşitli üretim alanlarında işlerini artırmak için tasarım yönetimi becerilerini geliştirmek isteyen yüzlerce Avrupalı şirket ve startup ile malzemelerden çalışma araçlarına; ev aletlerinden şirketler için hizmetlere kadar muhtelif alanlarda iş birliği yaptık.

Çünkü İtalyan inanışına göre tasarımın bir uzmanlığı yoktur, ancak tüm sektörlerde geçerli bir çalışma şeklidir. Hem şirketlere hem de tüketicilere yönelik faaliyet gösteren çok farklı şirketlerle etkileşim kurduk.

İş geliştirme için çeşitli Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren aracı EEN (Avrupa İşletmeler Ağı) organizasyonlarına, İtalyan yöntemini farklı ülkelerin mükemmellik özellikleriyle ustalıkla harmanlayacak araçlar sağladık.

Toplantılarda biz Öğretim Üyeleri, etkinliklere davet ettiğimiz İtalyan tasarımının diğer kahramanları ile birlikte, tasarım odaklı yenilik yaklaşımını günümüzün küresel pazarında bir KOBİ geliştirme stratejilerinde kilit bir unsur olarak sunduk.

Şimdi, Tasarım odaklı yeniliklerin, İtalya’da geliştirilen ve artık Avrupa’da ve ötesinde tanınan en kanıtlanmış bütünsel tasarım yaklaşımı olduğunu söyleyebiliriz.

İşinizde en çok neyi seviyorsunuz?

Şirketlerle ortaklık içinde yenilik konularında araştırmayı gerçekten seviyorum, öğrenciler ve şirketlerle kurulan ilişkiyi seviyorum. Tam da bu nedenle, şirketleri tasarım atölyeleri gibi eğitim faaliyetlerine dâhil ediyorum.

Öğrenciler, yeni nesillerin fikirleriyle, inançlarıyla, gereksinimleriyle ve arzularıyla önceden şekillendirdiği olası yeni ürünler ve hizmetler için şirketlere geniş bir konsept senaryosu sunmalı, ortak şirket ve MADEC arasında önceden mutabık kalınan spesifik bilgilendirmeler üzerinde şirketler için yeni çözümler hayal etmeli ve tasarlamalıdır.

Atölye çalışmalarının sonuçlarından, şirketlerin bazı kavramları geliştirmek veya stratejik planları belirlemek için Madec ile birlikte ilerlemeye karar verdikleri sıklıkla görülmektedir...

Bize son faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?

Bazı öğrencilerimle, 2019 yılının Kasım ayında, 2020 pandemi olayından hemen önce, ziyaret etmiş olduğum dünyanın en büyük şirketler arası çevrimiçi değişim platformunu yöneten şirketin bir bölümü olan Alibaba tasarımı ile Çin, Zhejiang Üniversitesi tarafından düzenlenen Uluslararası tasarım Hackaton’a katıldım.

Öğrenciler, küresel COVID-19 zamanında internet üzerinden katılarak Doomsday temalı etkinlikte Çinli, Güney Koreli, Singapurlu ve Japonlarla yarıştılar.

Pandemi herkesin deneyimlediği bir şey. Küresel COVID-19 kontrol edilemezse, insanlar yavaş yavaş karşılıklı izole yaşama alışacaklar. Çoğu, uzun süre evde kalacak, yeni lojistik yöntemlerle malzeme alacak, seyahat ve ikamet güvenliğini sağlamak için yeni ekipman ve uygulamaları benimseyecek ve eğlence ve sosyal ağları için yeni yollar kullanacak.

Bu genel bağlamda öğrenciler, 5 etkinlik alanında yeni çözümler (hizmetler ve ürünler) tasarlamak için ekipler halinde işbirliği yapıyorlar: Lojistik, Sosyalleşme, Hobi, Seyahat, Alışveriş.

Odak noktası, kullanıcıların COVID_19 zamanında ortaya çıkan gerçek sorunlarını ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve faaliyetlerinden (sosyalleşme veya seyahat olarak) vazgeçmeden daha güvenli ve sağlıklı bir yaşama ulaşmalarına ve endüstri ile bağlantılı hizmet ve ürünlerin sağlanmasına katkıda bulunmaktı. Çok heyecan vericiydi ve öğrencilerim seyahat ve sosyalleşme alanında çok iyi sonuçlar elde ettiler!

Sektörlerimize yönelik herhangi bir tavsiyeniz var mı?

Santrifüj sektörü şu anda çok umut verici görünüyor. Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum!

 


  Makale Arşivi